1950’lerde New York’un Bronx ilçesinde yetişen Mallett
o yıllarda da zaman yolculuğu konusuyla çok yakından ilgiliymiş. Ronald Mallett
babası ani bir kalp krizinden öldüğünde sadece on yaşındaymış. Onu avutan tek şey
bilim kurgu imiş. Ronald Mallet o yıllarla ilgili olarak şunları söylüyor:
“Babamın ölümünden bir yıl sonra Herbert George Wells’in “Zaman Makinesi” kitabı elime geçti. Beni depresyondan kurtaran şey oydu. Çünkü bana ilham vermişti. Şunu düşünüyordum: Eğer bu kitaptaki gibi bir zaman makinesi yaparsam
geçmişe dönebilecektim; geçmişe dönersem de babamı yeniden görebilecek
başına gelecekler konusunda onu uyarabilecek ve belki de onu kurtarabilecektim. Bu yüzden de bu iş bende bir takıntıya dönüştü.”
Aradan 50 yıl geçti ve Mallett bilimsel alanda derinleşti. Şu anda Connecticut Üniversitesi’nde Fizik Profesörü.
Yıldızlar ve gezegenler gibi büyük nesnelerin hem uzayı hem de zamanı bükebildikleri biliniyor. Prof. Mallett ve diğerleri içerdiği enerjiden dolayı ışığın da böyle olduğuna
onun da uzay-zaman döngüsünü bükebileceğine inanıyor.
burası ilginç....
Buna göre
çok güçlü bir lazer halkası oluşturulup bu ışık girdabının içine nesneler -ya da bir gün belki bir insan- konulduğunda
makinenin içindeki görüntüyü zaman içinde geriye veya ileriye doğru izlemek mümkün olabilecek.
Prof. Mallett artık babasıyla görüşemeyeceğini kabul etmiş. Işık girdabını tamalamayı başarsa bile
makinenin ilk çalışmasında kendisini istediği kadar geriye götüremeyeceğini söylüyor. Ancak zaman yolculuğunun bir gün gerçekleşeceğinden emin. Mallett şunları söylüyor:
“Hangimiz geçmişimizde birşeyleri değiştirmek istemedik? Acaba neler olurdu bunu yapabilseydik? Sevdiğim kişiye “o arabaya binme” veya “o uçakla gitme” diyebilseydim nasıl olurdu? Bence bu durum
geçmişi değiştirme ya da daha sonra neler olacağını
yüz yıl
iki yüz yıl sonrasında yaşanacakları bilme arzusu hepimizin içine işlemiştir. Bu bence çok temel bir arzudur.”
alıntı :ntvmsnbc